23 Eylül 2019 Pazartesi

DOĞMAMIŞ ÇOCUĞUNUZLA BAĞINIZI ÖZGÜRLEŞTİRME MEDİTASYONU

Önce okuyun sonra burnunuzdan nefesinizi alıp ağızdan verin ve yavaşça gözlerinizi kapatın.

Burnunuzdan nefes alıp verin ve hamile olduğunuz zamana gidin... elinizi karnınıza koyun ve bebeğinizle iletişime geçin... Onu karnınızda büyütün ve doğmasını sağlayın...kız mı oğlan mı?...Yavaşça onu büyütün ve büyürken onu gözlemleyin... kaç yaşına geldi ve nasıl giyimli...onunla zaman geçirin... oyun parklarına gidin...sevdiğiniz şeyleri ona anlatın... babasıyla ve ailenizle onu tanıştırın...hatta ondan sonra kardeşleri doğduysa onlarla tanıştırın onu...ondan neden vazgetiğinizi veya vazgeçmek zorunda kaldığınızı anlatın...özür dileyin...ve sarılın...(ağlamaklı olabilirsiniz, özgür olun, göz yaşlarınız duygusal bağlardır)...büyümüş halini görün ve doğsaydı ne olmak isterdi ona sorun...

Yeterince zaman geçirdiğinizi hissediyorsanız artık ayrılma zamanı...ayrılırken iki göğüs arasında ağrı veya acı hissedebilirsiniz...burnunuzdan derin nefes alıp ağızdan verin...sarılın doğmamış çocuğunuza ve vedalaşın...babasıyla birlikte gidişini görün ve kendinizi affedin...ona yaşam hakkı veremediğiniz için kendinizi affedin...gözleriniz kapalı kalsın ve birkaç dakika kendinizle zaman geçirin...bedeninizi gözlemleyin, doğmamış bebeğinizden kalan bir hasar olup olmadığına bakın...varsa...orasını düşünce gücünüzle onarın...kendinize sevdiğiniz bir şarkı mırıldanın ve isterseniz uykuya dalın.

(Uyku en hızlı hücre iyileştiricidir)
Sevgiler Nermin DOĞRUOĞLU


21 Eylül 2019 Cumartesi

KADIN ENERJİ TAŞIYICIDIR

KADIN ENERJİ TAŞIYICIDIR

Bir kadın rahmi sayesinde atalarından gelen enerjiyi taşır ve doğacak çocuklarına aynı enerjiyi aktarır. Buraya kadar bunu biliyoruz.

Şimdi başka bir konuya değinip, bir genetik araştırmacının bulgar sitede okuduğum bir makaleyi size aktaracam.

Bir kadın kaç kişiyle ilişkiye girerse girsin cinsellik yaşadığı her erkeğin enerjisi rahimde kalır, hamile kalıpta kürtajla aldırdığı bebeğinin enerjisi de kendi etrafında kalır ve o bebek doğmuş gibi anneyle bağlantılı yaşar.

Bulgar kadının anlatıyor: Genç yaşımda bir kürtajım oldu ve oğlan olduğunu hissediyordum ama aldırmak zorunda kalmıştım. Daha sonradan evlenip hamile kalıyor ve kız çocuğu dünyaya geliyor, kız İndigo(hisleri çok güçlü ve çevredeki enerjileri doğal bir şekilde okuyabilir.)

Kız 3-4 yaşlarına geldiğinde abisini soruyor, anne öyle birşeyin olmadığını söylese de kız abisiyle iletişimde olduğunu ama neden göremediğini anneye tekrar soruyor ve anne genç yaşındaki kürtajını hatırlıyor. Ancak kız çocuğu 15 yaşına geldiğinde anne kürtajını kızına açıklayabiliyor.

Çocuklar ilk doğduklarında eterik dünya ile hala bağlantıda olur ve bizim etrafımızda artık göremediğimiz her şeyi görür; 5 yaşına kadar bu devam eder ve 7 ye doğru kapatmaya başlar.

(Burada artık ben ekleme yapıyorum)
Günümüzde pek çok kadın bir nedenden dolayı kürtaj yapmak veya çocuğunu düşürüyor, eğer bununla ilgili bir astral çalışma veya Regresyon terapisi yapılmadığı sürece bağlar anne çocuk arasında sonsuza dek kalır ve Ruh bedeni terk ettiğinde dosyasına kaydolur. Bir başka yaşamda aynı ruh ile anlaşma yapıp doğurabilir. Bu da Sistem tarafından izin verilirse.

Yıllar önce bir tanıdığım hamile kalmıştı ve hazır değildi doğurmaya, biz de Regresyon terapisiyle ruhu anne olmak isteyen bir yakın arkadaşına transfer ettik ve bıraktık.
Sonuç çok şaşırtıcıydı, arkadaşı 15 gün sonra hamile kaldı ve kız doğurdu. Daha da ilginçi şu oldu: kız 3-4 yaşlarına geldiğinde kürtaj yapan kadını her gördüğünde sen benim annemsin diye hitap etmiş, bana konuyu anlattığında bende şaşırıyordum.

Enerjiler asla kaybolmaz ama yapacağımız Affetme ve Özgürleştirme çalışmalarıyla bağlar çozülüp her ruhun kendi tekamülünü yaşamasına izin veririz. Kimse kimseye sonsuza dek bağlı kalamaz ve her ruh özgürdür, özgür seçimleri vardır.

Bir sonraki yazım sizin de bebeğiniz kürtaj veya düşük olduysa onunla ilgili bir meditasyon olacak.
Sevgiler Nermin DOĞRUOĞLU


8 Eylül 2019 Pazar

SAFRA KESESİ

Karaciğer bölgesinde bulunan küçük yeşil bir organdır. Bedenin sadece sağ tarafında bulunur. Safra Kesesi sorunları Karaciğer öncesi "kızgınlık, inisiyatif alamamak, karar verememek, yanlış karar vermek ve seçimleri görememekten" kaynaklanır. Sinir Sistemiyle bağlantılıdır ve etkilediği diğer organlar: Mide ve İdrar Torbasını. Safra Kesesini iyileştiren tek renk: fıstık yeşili veya açık yeşildir. Eğer bu rengi çok kullanıyor ve ihtiyaç duyuyorsanız Safra Kesenize dikkat edin. Safra Kesesi fizyolojik olarak getirdiği rahatsızlıklar: Boyun problemleri, tüm göz problemleri, ishal, tek taraflı baş ağrısı, kürek kemiği civarlarında ağrı, migren, bacakların yandan aşağı doğru inen bölgesinde oluşan rahatsızlıklar ve ayaklarda küçük parmağın yanındaki parmakta sorunlar.

Zayıf olduğu saat gündüz 11:00- 13:00; güçlü olduğu saat 23:00-01:00 arasındadır. Yani kalp meridyeni ile zıt saatleri vardır. Kalbin güçlü olduğu 11:00- 13:00 ve zayıf olduğu 23:00-01:00 saatleridir. Gece yaşanan kalp problemlerinde Safra Kesesi güçlendirilmelidir.

Güçlendirme noktaları(benim kullandığım): Gözlerin dış bitiş noktaları ve bacakların yan taraflarına vuruşlar yapmak. Refleksoloji yaparken ise ayak parmaklarında küçük parmağın yan parmağını hafif bir şekilde daha çok ovmak.

Safra Kesesi iyileştirilmediği sürece birçok organa etki edecektir, bir sonraki zarar görecek organ ise Karaciğerdir. Besin temizliği uyguladığınızda en az 6 ay hücrenin yenilenmesi için uygulamalısınız.
İyileşme çalışmaları sırasında burundan nefes alıp ağızdan vermek tüm bastırılmış duyguları ve hatta aileden gelen genetik Safra Kesesinde bulunan duyguları da aktive eder ve özgürleştirir.

26 Temmuz 2019 Cuma

BİLİNCİNİZ NEYİ DEĞİŞTİRMEK İSTİYOR?



Siz zannediyor musunuz ki yaşadığınız her şey sadece sizin bu yaşamınızdan, aile travmalarından veya karmalarınızdan.
Doğmadan önce siz aynı zamanda bu enerjiyi kabul edip çözmek için kontrat imzaladınız.
Tüm enerjileri çözerken kendi bireysel gücünüzü/potansiyellerinizi ortaya koydukça gelişmeyi ve dönüşmeyi göze aldınız.
Düşünsenize 10 yıl önceki bilincinizle aynı düşünebiliyor musunuz?
Tabi ki hayır.
Ya 10 yıl önce şu andaki bilincinizde olsaydınız nasıl bir hayatınız olurdu?
Olasılıklar...
Yaşam bir ilüzüyonken sizin seçimleriniz nerede kalıyor?
Bilincinizde!
Bilinciniz neyi değiştirmeye karar veriyor?
Hayatınızdaki "olasılıklar" neler?
Siz bunlara gerçekten hazır mısınız?
Yaşamınızdaki olasılıklara kapılarınızı açın, işte o zaman cennet içinizden dışınıza akar.

BİR DALAĞIN ACI HİKAYESİ (Regresyon hikayesi)

Yaptığımız Regresyon seansından çok ilginç bir hikaye, benim bile asla aklıma gelmez, fakat çok şaşırtıcı. Neyse hikayeye döneğim.
Danışanım 2 ci seansta bir konu üzerine çalışmayı niyet ediyoruz ve Beden bizi başka bir konuya yönlendirdi. Dalak problemine.
Danışanımın yıllardan beri iyileşmeyen dalak sorunu.
Yıllar önce gemilerde çalışan genç bir kuzeni yıllık izne geliyor ve tüm aile akraba herkesi sabah kahvaltısına davet ediyor, herkes mutlu ama kuzeni mutsuz, danışanım bunu fark ediyor fakat anlam veremiyor ve içinden "herhalde bizden uzakta olduğu içindir" diye düşünüyor.
Kahvaltı faslı sonrası danışanım ailesiyle tatile gidiyor ve denize girdiğinde deniz suyu onu elektrik çarpar gibi çarpıyor ve korkup dışarıya kaçıyor. İlk defa böyle yaşadığı için ne olduğunu anlam veremiyor. Aradan birkaç dakika sonra yine denize girmeye çalışıyor bu sefer deniz sakin ve rahatça yüzüyor, ama o saate de üşüme ve ürperme geliyor üzerine.
Aradan 1 saat geçiyor ve kuzenin vefatın haberi geliyor ve şok oluyor. Kuzeni gemide intihar etmişti ve intihar enerjisini danışanım denize girdiğinde elektrik çarpması olarak yaşamıştı.
Seansta aniden kuzeni beliriverdi gözün önünde son kahvaltı günündeki yüzüyle ve danışanıma ne kadar mutsuz olduğunu anlatmak istiyordu. Danışanımın yoğun duygusal boşalma sonucunda dalağı yavaş yavaş rahatlamaya geçiyordu.
Kuzeninin intiharı danışanımın dalağını etkilemişti. Seans bitiminde dalak tamamen ağrı ve acıdan özgürleşmişti.
Hayatımızda aniden ve beklenmedik bir şekilde vefat eden veya ölümle çıkan insanlardan dolayı hayatta kalanlarda ya Dalak sorunu ya da Panik Atak sorunu olur.
Dalak sorunu olduğunda "şeker" hastalığını oluşturur.
Regresyon seaslarıyla çözemeyeceğimiz rahatsızlık veya duygusal hikaye yoktur, yeter ki sabırlı ve zamana bırakalım. Bazen bir konu tek seansta çözülebiliyor, bazen ise en fazla 4 seans.
Ben işimi yaparken çıkan değişik hikayelerden dolayı çok zevk alıyorum, sizde benimle kendi duygusal hikayelerinizi öğrenmek isterseniz çok mutlu olurum.